a ton

"a ton" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Idioms
1	Deyim	a ton zf.	büyük bir güçle

"a ton" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 97 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Idioms
1	Deyim	a ton of (people or things) expr.	tonla (insan/şey)
I have a ton of stuff to do. Yapacak tonla işim var. More Sentences
2	Deyim	a ton of (people or things) expr.	bir ton (insan/şey)
There's a ton of dust on top of the fan blades. Vantilatör pervanelerinin üzerinde bir ton toz var. More Sentences
Colloquial
3	Konuşma Dili	like a ton of bricks zf.	(cezalandırma, azarlama) ağır biçimde
4	Konuşma Dili	thanks a ton expr.	çok teşekkürler
5	Konuşma Dili	thanks a ton expr.	çok sağ ol/sağ olun
Idioms
6	Deyim	a ton of trouble i.	bir sürü sorun
7	Deyim	a ton of trouble i.	bir dolu sorun
8	Deyim	a ton of trouble i.	bir dolu dert
9	Deyim	(hit you) like a ton of bricks f.	balyoz gibi inmek
10	Deyim	hit somebody like a ton of bricks f.	eşekten düşmüşe dönmek
11	Deyim	come down like a ton of bricks f.	gülle gibi inmek
12	Deyim	hit somebody like a ton of bricks f.	feleği şaşmak
13	Deyim	hit somebody like a ton of bricks f.	neye uğradığını şaşırtmak
14	Deyim	weigh a ton f.	kurşun gibi ağır olmak
15	Deyim	come down like a ton of bricks f.	öfke ile üzerine yürümek
16	Deyim	hit somebody like a ton of bricks f.	tokat gibi çarpmak
17	Deyim	be down on (one) like a ton of bricks f.	(birinin) tepesine balyoz gibi inmek
18	Deyim	be down on (one) like a ton of bricks f.	(birinin) tepesine gülle gibi inmek
19	Deyim	be down on (one) like a ton of bricks f.	(birini) bir güzel benzetmek
20	Deyim	be down on (one) like a ton of bricks f.	(birini) eşekten düşmüşe çevirmek
21	Deyim	be down on somebody like a ton of ˈbricks f.	(birine) bir ton laf söylemek
22	Deyim	be down on somebody like a ton of ˈbricks f.	(birine) bir ton fırça çekmek/atmak
23	Deyim	be down on somebody like a ton of ˈbricks f.	(birini) fena halde azarlamak
24	Deyim	be down on somebody like a ton of ˈbricks f.	(birini) fena halde paylamak
25	Deyim	be down on somebody like a ton of ˈbricks f.	(birini) fena halde haşlamak
26	Deyim	be down on somebody like a ton of ˈbricks f.	(birine) bir güzel giydirmek
27	Deyim	come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	(birine) bir ton laf söylemek
28	Deyim	come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	(birine) bir ton fırça çekmek/atmak
29	Deyim	come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	(birini) fena halde azarlamak
30	Deyim	come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	(birini) fena halde paylamak
31	Deyim	come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	(birini) fena halde haşlamak
32	Deyim	come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	(birine) bir güzel giydirmek
33	Deyim	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	öfkeyle birinin üstüne gitmek/yürümek
34	Deyim	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	birine bir ton laf söylemek
35	Deyim	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	birine bir ton fırça çekmek/atmak
36	Deyim	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	birine bir araba laf söylemek
37	Deyim	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	birini fena halde azarlamak/paylamak
38	Deyim	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	birine bir güzel giydirmek
39	Deyim	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks f.	birini yerden yere vurmak
40	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birini) beyninden vurulmuşa döndürmek
41	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birini) derinden sarsmak
42	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birini) çok üzmek
43	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birini) mahvetmek
44	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birini) dağıtmak/darmaduman etmek
45	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birini) çok etkilemek
46	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birine) balyoz/tokat gibi inmek
47	Deyim	(hit you) like a ton of bricks expr.	tokat gibi inmek
48	Deyim	a ton of (people or things) expr.	bir sürü (insan/şey)
49	Deyim	a ton of (people or things) expr.	çok sayıda (insan/şey)
50	Deyim	a ton of (people or things) expr.	bir dolu (insan/şey)
51	Deyim	a ton of (people or things) expr.	sürüsüne bereket (insan/şey)
52	Deyim	a ton of (people or things) expr.	sürüyle (insan/şey)
Slang
53	Argo	come down on (one) like a ton of bricks f.	(birine) bir ton laf söylemek
54	Argo	come down on (one) like a ton of bricks f.	(birine) bir ton fırça çekmek/atmak
55	Argo	come down on (one) like a ton of bricks f.	(birini) fena halde azarlamak
56	Argo	come down on (one) like a ton of bricks f.	(birini) fena halde paylamak
57	Argo	come down on (one) like a ton of bricks f.	(birini) fena halde haşlamak
58	Argo	come down on (one) like a ton of bricks f.	(birine) bir güzel giydirmek
59	Argo	come down on (one) like a ton of bricks f.	öfkeyle birinin üstüne gelmek/yürümek
60	Argo	come down on someone like a ton of bricks f.	birine bir ton laf söylemek
61	Argo	come down on someone like a ton of bricks f.	birine bir ton fırça çekmek/atmak
62	Argo	come down on someone like a ton of bricks f.	birini fena halde azarlamak
63	Argo	come down on someone like a ton of bricks f.	birini fena halde paylamak
64	Argo	come down on someone like a ton of bricks f.	birini fena halde haşlamak
65	Argo	come down on someone like a ton of bricks f.	birine bir güzel giydirmek
66	Argo	come down on someone like a ton of bricks f.	öfkeyle birinin üstüne gelmek/yürümek
67	Argo	a metric shit ton expr.	bir ton
68	Argo	a metric shit ton expr.	bir sürü
69	Argo	a metric shit ton expr.	çok fazla
70	Argo	a metric shit ton expr.	aşırı derecede/miktarda
71	Argo	a metric shit ton expr.	tonla
72	Argo	a metric shit ton expr.	deve yüküyle
73	Argo	a metric shit ton expr.	inanılmaz derecede çok/fazla
74	Argo	a metric shit ton expr.	bok gibi
75	Argo	a metric shit ton expr.	birçok
76	Argo	a metric shit ton expr.	başından aşkın
77	Argo	a metric shit ton expr.	bir dolu
78	Argo	a metric shit ton expr.	aşırı ölçüde
79	Argo	a metric shit ton expr.	çok miktarda
80	Argo	a metric shit ton expr.	çok
81	Argo	a metric shit ton expr.	dünya kadar
82	Argo	a metric shit ton expr.	sürüsüne bereket
83	Argo	a shit ton expr.	çok fazla
84	Argo	a shit ton expr.	tonla
85	Argo	a shit ton expr.	bir ton
86	Argo	a shit ton expr.	bir sürü
87	Argo	a shit ton expr.	aşırı derecede/miktarda
88	Argo	a shit ton expr.	deve yüküyle
89	Argo	a shit ton expr.	bok gibi
90	Argo	a shit ton expr.	başından aşkın
91	Argo	a shit ton expr.	bir dolu
92	Argo	a shit ton expr.	aşırı ölçüde
93	Argo	a shit ton expr.	çok miktarda
94	Argo	a shit ton expr.	dünya kadar
95	Argo	a shit ton expr.	sürüsüne bereket
96	Argo	a shit ton expr.	sürüyle
97	Argo	a shit ton expr.	bir dünya